Partiler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ŞEÇİM 2011 HABERLERİ
Oy pusulasındaki sıralama belli oldu
1- AK PARTİ AKP
2-DEMOKRAT PARTİ DP
3-CUMHURİYET HALK PARTİSİ CHP
4-EMEK PARTİSİ EP
5-MİLLET PARTİSİ MP
6-LİBERAL DEMOKRAT PARTİ LDP
7-SAADET PARTİSİ SP
8-HAK VE EŞİTLİK PARTİSİ HEPAR
9-HALKIN SESİ PARTİSİ HAS PARTİ
10-MİLLİYETÇİ HAREKAT PARTİSİ MHP
11-ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ ÖDP
12-YURT PARTİSİ YP
13-DOĞRUYOL PARTİSİ DYP
14-HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ
15-TÜRKİYE KOMİNİSTLER PARTİSİ TKP
16-MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR PARTİ
17-BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ BBP
18-DEMOKRATİK SOL PARTİ DSP
DÖRT PARTİ HAVLU ATTI
İşçi Partisi, Yeni Parti, Barış ve Demokrasi Partisi ile Eşitlik ve Demokrasi Partisi seçimlere katılmayacağı
için oy pusulası için yapılan kuraya katılmadılar.
CHP'nin ağır isimleri liste dışı kaldı
CHP'de eski yönetimin ağır topları Önder Sav, Onur Öymen ve Kemal Anadol'un da
aralarında olduğu önemli isimler aday listelerine giremediler.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Önder Sav, Onur Öymen, Mustafa Özyürek, Hakkı Süha Okay
ve Kemal Anadol'un milletvekilliği aday listesine alınmadığı öne sürüldü.
Son bilgilere göre Yılmaz Ateş ve Deniz Baykal'ın sağ kolu Mehmet Sevigen'in de liste dışında kaldığı
öğrenildi.
kaynak aa 10 nisan 2011 23.20
DP ile BTP seçime birlikte girecek
Demokrat Parti(DP), Bağımsız Türkiye Partisi(BTP) ile seçim ittifakında anlaştı.
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek’in, ittifak çağrısına BTP’den yanıt geldi.
Haydar Baş’ın Genel Başkanlığını yaptığı BTP, DP çatısı altında seçime girmeyi kabul etti.
Saadet Partisi ve MHP’den umduğunu bulamayan DP,
İLK ittifakı BTP ile sağlamış oldu.
Parti liderleri, Celal Bayar Köşkü’nde “Milli Mutabakat İttifakı”na ilişkin saat 18.30’da
açıklama yaparak, seçim ittifakını kamuoyuna duyuracaklar.
Oy pusulasındaki 4 parti seçimden çekildi
Genç Parti, EDP ve Halkın Yükselişi Partisi YSK’ya seçimlerden çekildiğini açıkladı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ise DP ile ittifak yapmak kararı aldı.
Genç Parti ve Halkın Yükelişi Partisi (HYP), YSK’ya seçimlerden çekildiğini açıkladı. Bağımsız
Türkiye Partisi (BTP) ise DP ile ittifak yapmak kararı aldı. Böylece oy pusulasında 21 parti yer alacak.
İlk aday listesini ise Türkiye Komünist Partisi YSK’ya bildirdi.
HYP, SEÇİME KATILMAYACAK
Halkın Yükselişi Partisi (HYP), 12 Haziran'da yapılacak 24. Dönem milletvekili seçimlerine katılmama kararı aldı. HYP'den yapılan yazılı açıklamada, partinin yetkili organları tarafından alınan kararın gerekçelerine yer verildi.
Açıklamada, “Mevcut siyasi partiler ve seçim yasalarında fırsat eşitliğinin ve seçim barajının
kaldırılmaması sonucu temsilde adalet ilkesinin sağlanamayacağı, bu koşullarda yapılacak bir seçimde
halk iradesinin sandığa tam olarak yansımayacağı, dolayısıyla milli iradenin seçim adaletine ve kamu
vicdanına uygun olarak tecelli edemeyeceği, sonuçta adaletli seçim yasaları ile oluşacak bir yasama
organının, ulusun layık olduğu güven ve mutluluk veren saydam devleti sunacağı umudu muhafaza
edilemediği” şeklindeki gerekçelerle seçime katılmama kararı alındığı ifade edildi.
GENÇ PARTİ ÇEKİLDİ
Genç Parti Genel Sekreteri Melek Dingaz, partisinin milletvekili genel seçimlerine katılmayacağını, herhangi bir ittifak ya da oluşum içinde yer almayacağını bildirdi.
Dingaz, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “Genç Parti, 12 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçimlerine katılmayacak ve herhangi bir ittifak ya da oluşumun içinde yer almayacaktır.”
SON SEÇİMDE 1 MİLYON OY ALMIŞTI
Genç Parti ilk defa girdiği 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 7,24, 22 Temmuz seçimlerinde ise
1 milyon fazla kişinin oyuyla yüzde 3'de kalmıştı.
BTP, DP İLE İTTİFAK YAPACAK
Demokrat Parti (DP), Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ile seçim ittifakında anlaştı. DP Genel Başkanı
Namık Kemal Zeybek'in, ittifak çağrısına BTP'den yanıt geldi. Haydar Baş'ın Genel Başkanlığını yaptığı
BTP, DP çatısı altında seçime girmeyi kabul etti.
EDP DE ÇEKİLDİ
Genel Başklanlığını Ferdan Ergut'ün yaptığı Eşitlik ve Demokrasi Partisi EDP de seçimlerden çekildi.
EDP'nin, BDP'nin bağımsız adaylarını bir çatı altında toplayan platformun adaylarını
desteklemesi b ekleniyor.
MMP ve LDP de aday listesini YSK'ya sundu
Milliyetçi ve Muhafazakâr Parti (MMP) ile Liberal
Demokrat Parti (LDP) milletvekili aday listelerini Yüksek
Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etti.
MMP Genel Sekreteri Faruk Evirgen aday listelerini YSK’ya teslim etmeden önce bir
basın açıklaması yaparak, "Milletimiz 12 Haziran 2011 seçimlerinde kuvvetli ve güçlü bir değişimi
Türk milletinin yeni umudu olan Genel Başkanımız Ahmet Reyiz Yılmaz ve onun nitelikli kadroları ile
beraber başaracaktır" dedi.
Listelerini YSK’ya teslim eden LDP ise tek parti halinde seçime gireceklerini söyledi. Alternatif Parti Genel Başkanı Süleyman Yağzıoğlu ise, YSK’ya gelerek genel seçimlere katılmayacaklarını ve AKP’ye destek verdiklerini belirtti.
HAK-PAR, Kürt adaylar için çekildi
YSK ise partinin bu kararını onayladı.
7 PARTİ BİR ARAYA GELDİ
7 partinin milletvekili adayları ve il başkanları
bir araya geldi.
Bilecik'te 7 partinin milletvekili adayları ve il başkanları, Belediye Başkanı Selim Yağcı'nın daveti üzerine
bir araya geldi.
AK Parti, MHP, DSP, HAS Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve DYP'nin il başkanları
ve milletvekili adayları, Yağcı'nın Kent Orman'da düzenlediği kahvaltıya katıldı.
Yağcı, yaptığı konuşmada, Türkiye'de ve Bilecik'te ilk kez milletvekili adaylarını bir araya
getirdiklerini belirterek, hizmete talip olan adaylara medeni cesaretleri nedeniyle teşekkür etti.
Bilecik'in menfaatleri için herkesle birlik ve beraberlik içinde olacaklarını ifade eden Yağcı, tüm adayların Bilecik'in marka şehir olması için çalışacaklarını kaydetti.
Yağcı, CHP'nin adayları ve il başkanının daha önceden belirlenen programı nedeniyle kahvaltıya katılamadığını bildirdi
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı çılgın
projenin kendilerine ait olduğunu öne sürdü.
Kamalak, partisinin milletvekili adaylarının tanıtım törenine katılmak için Giresun'a geldi. Giresun Valisi Dursun Ali Şahin'i makamında ziyaret eden Kamalak, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
12 Haziran genel seçimlerinde iddialı olduklarını vurgulayan Kamalak, SP'nin Seçim barajı aşma gibi bir endişesinin olmadığını aktardı.
Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı ve çılgın proje olarak kamuoyunda adlandırılan "Kanal İstanbul" projesine de değindi. Türkiye için faydalı fikirlerin temelinde Milli Görüş imzasının bulunduğunu aktaran Kalamak, "Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı çılgın proje de bizim projemizdir. Kamuoyuna takdim edilen projenin detayını bilemiyorum. Bizim projemizle ne kadar benzerliği bulunduğunu bu nedenle tam olarak bilemiyorum. Ancak önemli olan bu fikrin ortaya çıkmış olmasıdır" dedi.
Partisinin Eyüp ilçe merkezinin açılısında konuşan Halkın Sesi Partisi (HAS PARTİ) Lideri Numan Kurtulmuş, Başbakan Erdoğan'ın çılgın projesini eleştirdi. İstanbul'a ikinci boğaz fikrinin bir fanteziden ibaret olduğunu belirten Kurtulmuş, "Sayın Başbakan sanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gibi konuşuyor. Bu bir devlet projesi ise neden deprem ve çevre etüdü yapılmadı? Neden finansman kaynağı hakkında bir şey söylenmedi? Sadece bilgisayar tasarımları var. Başbakanın söylediği gibi sadece hayalden ibaret" dedi.
Başbakanın geçmiş dönemde İstanbul'a vize uygulamasını savunduğunu hatırlatan HAS Parti Lideri, "Şimdi ne değişti de İstanbul'da nüfus patlaması yapacak bir projeyi dillendirmeye başladınız" diye sordu.
Başbakanın İstanbul'u Manhatten, Singapur veya Hong Kong'a benzettiğini savunan Kurtulmuş, "Buralar uluslar arası finans kapitalizmin show-room'udur. Buralarda üretim yok, halk yok. Adil dağıtım hakça paylaşım yok" ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul projesinin Seçim döneminde yoğun bir şekilde dillendirileceğini ancak seçimlerin ardından halka unutturulacağını söyleyen Kurtulmuş, "Tıpkı 12 Eylül referandumunda 12 Eylül'le hesaplaşacağız dediler ondan sonra unutturdular. Bu proje de buna benzeyecek" dedi.
Söz konusu projenin uygulamaya girmesi halinde devasa boyutta hafriyatın oluşacağını belirten Kurtulmuş ilginç bir öneri sundu: "Kanal İstanbul'dan çıkacak hafriyatla Boğaz'ın ortasına başbakan için bir Başkanlık sarayı yapalım."
Konuşmasında HAS PARTİ'nin sürekli büyüdüğünü söyleyen Kurtulmuş, "Gelecekte Türkiye'nin siyasi tarihi yazıldığında tarih yazıcılarının HAS PARTİ'yi dipnot olarak düşeceğini" söyleyen Kurtulmuş, bu başarıda pay sahibi olan partililere teşekkür etti.
Açıklanan Ygs sonuçlarına da değinen HAS PARTİ lideri şöyle konuştu: "Görüyoruz ki sınavda 38 bin gencimiz sadece bir soru bilebilmiş. O da ismin ve soy ismin. Böyle bir durumda ne milli eğitimden bahsedilebilir ne de bu ülkede bir eğitimin sisteminin varlığından söz edilebilir"
Kılıçdaroğlu Çorlu'da Asfalt Şantiyesini Gezdi "Kılıçdaroğlu: Geleceğin Umudunu Söndürenlerin Şifresini Bozun, Onları Sandığa Gömün" |
|
Tekirdağ mitinginin ardından partiye ait Seçim otobüsü ile Çorlu'ya gelen CHP Genel Başkanı |
Haberine EK
Tekirdağ mitinginin ardından partiye ait Seçim otobüsü ile Çorlu'ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediyeye ait asfalt şantiyesine geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu karşılayan Belediye Başkanı Ünal Baysan çiçeklerle karşıladı. Başkan Baykan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na iş yeleği giydirdi. Çorlu Belediyesi'nin yeni asfalt şantiyesi ve iş makinalarının
hizmete alınması töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, partisinin yerel yönetimlerde başarılı olduğunu bu konuda pek çok isim yetiştirdiklerini, il tercihli yolu, ilk metronun temelini attıklarını hatırlattı. İstanbul Belediyesi'nin krizin en zor günlerinde Hollanda'dan tanesi 1 milyon 200 bin Euro'ya otobüs aldığını kaydeden CHP Lideri Kılıçdarğlu, ôİstanbul'da bir tercihli yol var, metrobüs hattı. O hatta kullanılmak üzere otobüs aldık krizin en yoğun olduğu günlerde nereden aldık Hollanda'dan aldık. Tanesine 1 milyon 200 bin Avro para ödedik. Hollanda'nın bir özelliği var dağ yok, dağ olmayan ender ülkelerdin birisidir. Kendilerine göre otobüs yapmışlar yokuş çıkamıyor. İstanbul 7 tepeli kent, buraya aldılar otobüsler yokuş çıkamıyor" dedi.
Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük üretim merkezi olduğunu anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ôRecep beyin bundan bu otobüslerden bahsettiğini duydunuz mu? Bir de kul hakkı yememekten bahsediyor. Yunanistan otobüslerinin yüzde 42'sini Türkiye'de üretiyoruz. Krizin en önemli noktasında yokuş çıkmayan otobüs aldık, onları fabrikaları çalıştı . Biz 65 bin metal işçisini kapı önüne koyduk. İşçi kardeşlerime söylüyorum aynısını İspanya yapmak istedi. Bir belediye yabancı bir firmadan ucuz diye otobüs almak istedi. Sendikalar grev yaptı, buradan alacaksın İspanyol işçisi çalışacak dediler ve otobüsler ülkelerinden aldılarödiye konuştu.
İstanbul Belediyesi'nin Türkiye'nin en pahalı hurdalığını oluşturduğuna işaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sözlerine, ôBizim sendikalar ses çıkarmadılar. Bu ülkede herkes çalışsın istiyorum üretsin istiyorum. Hükümet sadece işçiye değil, temiz siyaset isteyen, temiz siyasetten yana olan herkese hesap verecek. Sadece üçkağıtçılar hariç onlar birbirin tanıyor. Ülkesi için çalışan tuttuğunu koparan herkes bu görevi benden bekledin bu görevi alacağız onlardan hesabı soracağız. ôşeklinde tamamladı.
Çorlu'nun sanayi merkezi olmasına rağmen işsizliğin olmasının altında hükümetin yanlış politikaları olduğuna işaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizde resmi işsizlik rakamlarının yüzde 12 olduğunu, ancak gerçek rakamın yüzde 23 olduğunu ileri sürdü. Çorlu'daki fabrikaların sökülüp Mısır'a götürüldüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, ôBizde hepsi var ama sağlıklı tutarlı halkını düşünün siyaset anlayışı yok. Sizlere sözlerim var örgütlenin işçi kardeşlerim. Halkın iktidarında taşoranlaşmaya da son vereceğiz. ödedi.
BAŞBAKANIN SÖZÜ HAVADA KALDI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kriz döneminde TOBB üyelerinden her birinin bir işçi almasını önerdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ôAnayasa referandumu yapıldı. Görüştüğümüz maddelerden birisi de işçiler isterse 2 sendikaya üye olacaktı. Allah aşkına 1 olanı kapı önüne koyuyorlar, ikinciye olanı yurt dışına sürecekler. Sizi nasıl aldattıklarını, kandırdıklarını, evet oyu vermek için kampanya açan sendikamız vardı. Onların peşinde koşan sendikamız vardı. Başbakanın TOBB genel kurulunda her işveren işçi alırsa işsizlik önlenecek dedi. İşverenler işçi aldı mı, kimse başbakanı takmadı. Ekonominin kuralarına aykırı konuşursun sözün havada kalır. Sözü havada kalan başbakanın bir daha oraya katılmaması lazım. ôdedi.
Konuşmasının sonunda işçilerin 1 Mayıs Bayramı'nıda kutlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çorlu Belediyesi'nin yeni tesislerini gezdi. Çorlulu küçük kızların kemanla çaldığı 1 Mayıs Marşı'nı dinleyen Kılıçdaroğlu daha sonra Seçim otobüsü ile bir TV programına katılmak üzere karayolu ile İstanbul'a gitti.
Bahçeli O Kasetlerin Suçlusunu Buldu |
|
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'yi sarsan kasetler için ilk kez konuştu. Bahçeli suçluyu buldu: |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bazı parti yöneticilerine ait olan ve internette yayınlanan video görüntüleriyle" ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Bahçeli, açıklamasında olanlardan AKP hükümetini sorumlu tutarak, "Bundan böyle mezkûr konuyla ilgili görev sırası AKP hükümetindedir. Kurulan rezil tuzağın aydınlanması, gerçeklerin ve hazırlayıcıların ortaya çıkarılması için iktidarın mutlaka kamu gücünü hareket geçirmesi ve suçluları yakalaması gerekmektedir. Aksi takdirde, son hadiselerin sorumluluğu, teşvik edicisi ve tezgâhtarı AKP olacak ve siyasi kundakçılığı bir kez daha teyit edilecektir" dedi.
Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde:
"Milliyetçi Hareket Partisi Başkanlık Divanı üyesi olan, aynı zamanda milletvekilliği görevini de yürüten şahısların özel hayatlarına ait gizli video görüntüleri ve bunların internet vasıtasıyla servis edilmesi, Türkiye'nin karşılaştığı ve muhatap olduğu en ciddi siyasi travmalardan birisi olarak karşımızdadır.
Söz konusu video kayıtlarındaki çirkin sözlerin, değerlendirmelerin ve yorumların asla partimizi bağlamadığı, ülkücülülüğün hiçbir değeriyle örtüşmediği ve milletvekilliği gibi önemli bir görevle bağdaşmadığı gün gibi ortadadır.
Yayımlanmış olan görüntüleri izah etmek ve yalnızca parti aidiyetliğine dayanarak savunmak, geçiştirmek ve görmezden gelmek mümkün olmadığı gibi erdemli bir tavır da değildir.
Milliyetçi Hareket Partisi, Türk aile yapısına ters düşen, milletimizin hassasiyetleriyle ve kabulleriyle taban tabana zıtlıklar içeren son hadisenin derin muhasebesini yapmakta ve gerekli tedbirleri lazım geldiği biçimde almaktadır.
Her ne sebeple olursa olsun, bu son olayla birlikte özel hayatın dokunulmazlığı ve mahremiyeti de açıkça ihlal edilmiş ve kirli niyetler bir kez daha faaliyete geçmişlerdir.
Değişik zamanlarda, siyasi temsil noktasında bulunan kişilerle ilgili ses ya da görüntü kayıtlarının internet aracılığıyla sızdırılması ve AKP hükümetinin de buna bigâne kalması bu zamana kadar işlenen suçlara iştirak ettiğine dair bir karine teşkil etmiştir.
Şüphesiz, Milliyetçi Hareket Partisi; mevcut haliyle montaj olup olmadığı tartışmasına hiç girmeden, söz konusu video görüntülerini ve karşılıklı diyalogları şiddetle reddetmektedir.
Nitekim bu Hadise ortaya çıkar çıkmaz gelişmeler soğukkanlılıkla değerlendirilmiş ve ilgili kişilerin partideki tüm görevlerinden ve 24. dönem milletvekilliği adaylığından istifa etmeleri gecikmeksizin sağlanmıştır.
Ancak ahlaken ve vicdanen çok sorunlu olan video görüntülerindeki konuşmaların ve manzaraların başkaca tahlil ve değerlendirmelere muhtaç olduğunu bilmek gerekmektedir.
Bir defa, olay mahalli eve kamera yerleştirilmek suretiyle bir hazırlık yapıldığı ve arkasında da görüntülerdeki kadınların ideolojik soru ve yaklaşımlarıyla kurulan tezgâhın bir ayağı oldukları anlaşılmaktadır.
Oluşturulan iklim neticesinde; ülkücülüğün ve Milliyetçi Hareket'in hiçbir inanç ve kabulüne sığmayan konuşmalar ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Video kayıtlarının internete düştüğü andan itibaren, özellikle Beyaz TV isimli televizyon kanalının hemen yayına başlaması ve malum bazı gazetelerinde abartarak kamuoyuna aktarması üzerinde de ayrıca durulmalı ve fitne merkezinin taraftarları iyi anlaşılmalıdır.
Türkiye'de uzun bir süredir emelleri malum olan çevreler Milliyetçi Hareket Partisi'ni karambolun, kaosun ve karanlığın içine çekmek için ellerini ovuşturmaktadırlar.
Ülkemiz, bir tarafta bozuk ve kaygan bir zeminde ayakta kalma mücadelesi verirken; diğer tarafta yüzleri nefret saçan, niyetleri kirli ve hedefleri karışıklık olanların hücumlarıyla sarsılmaktadır.
Bu mihrakların arkasında duran, destek ve omuz veren AKP iktidarı tahrip ve tarumar etmedik değer bırakmamıştır.
Türk milletine, azar azar verdiği bölünme zehrini zem zem diye yutturacak kadar hayâsını ve haysiyetini yitiren iktidar zihniyeti, belirlediği alçak hedeflerin ilerleyebilmesi için kimi engel görüyorsa en aşağılık yöntemlerle saldırıya geçmiştir.
Özellikle, AKP'yle birlikte Türk siyasetinin ayar ve ölçüleri tümüyle kaçmış, güven ve iyimserlik duyguları ölümcül bir yara almıştır.
Bu gelişmeler, Türk siyasetini de bir karar aşamasına getirmiştir.
Türkiye'nin yeniden tanzimi ve bölünmüş bir millet yapısının ortaya çıkabilmesi amacıyla, siyasi dizaynın kalleş eller tarafından süratli bir şekilde icra edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, son bir yıldan beri süregelen ve merkezinde yerli ve yabancı odakların bulunduğu, mihmandarlığını ise AKP'nin yürüttüğü Türk siyasetini değersizleştirme ve itibardan düşürme stratejisinin yeni bir aşamaya geldiği görülmektedir.
Hedefte ise doğal olarak, PKK açılımına karşı çıkan, ayrışmaya dik duruş gösteren, federasyona itiraz eden ve yeni anayasada etnik kimliklerin kurucu unsur olarak bulunmasına asla tahammülü olmayan partimiz yer almaktadır.
Bununla birlikte AKP hükümeti; yıkımın, dağılmanın ve bölünmenin karşısında Milliyetçi Hareket Partisi'ni bir engel olarak gördüğünden dolayı her türlü iftirayı silah olarak kullanmaktan utanmayacaktır.
Büyük Türk milletine ve partimize dönük tehdidin, iftiraların, mikrobun ve melanetin başı AKP iktidarından başkası değildir.
Belirli aralıklarla, parti teşkilatlarımız ve mensuplarımız AKP'nin kışkırtma ve tahriklerine karşı uyarılmış ve kara çalmak için puslu ortam kolladığı her fırsatta hatırlatılmıştır.
Bu çerçevede 16 Eylül 2010 ve 13 Ekim 2010 tarihli teşkilatlara gönderilen genelgelerde bu durum açıkça ifade edilmiştir.
Yine aynı şekilde, 15 Mart 2011 tarihli parti genelgesinde; Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda kalabilmek ve millet iradesinin seyrini etkileyebilmek için her türlü çirkin ve bayağı yola başvurabilecektir. " tespit ve görüşüyle kamuoyunun ve teşkilatlarımızın dikkati çekilmiştir.
En son olarak, 26 Nisan 2011 tarihli yazılı basın açıklamasıyla, AKP'nin partimize yönelik tahrik ve provokasyonlarında artış olabileceği vurgulanmış ve şu ifadelere yer verilmiştir:
"Başbakan Erdoğan'ın, seçim tarihi yaklaştıkça; Milliyetçi Hareket Partisi'ne ve mensuplarına kamu gücünü ve imkânlarını da harekete geçirerek her türlü şirret tertibi yapacağı anlaşılmaktadır. Bundan böyle nedeni olursa olsun AKP'nin tuzak, tezgâh ve tahriklerine karşı sabırla, soğukkanlılıkla ve cesaretle karşı durulacaktır. "
Aynı günün akşamında, sanal âlemden parti yöneticilerimizle ilgili video görüntülerinin yayınlanması manidar olduğu kadar, partimizin önceden tehlikeyi işaret eden ve komplolara gönderme yapan yorumlarının da ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Bundan böyle mezkûr konuyla ilgili görev sırası AKP hükümetindedir.
Kurulan rezil tuzağın aydınlanması, gerçeklerin ve hazırlayıcıların ortaya çıkarılması için iktidarın mutlaka kamu gücünü hareket geçirmesi ve suçluları yakalaması gerekmektedir.
Aksi takdirde, son hadiselerin sorumluluğu, teşvik edicisi ve tezgâhtarı AKP olacak ve siyasi kundakçılığı bir kez daha teyit edilecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'yi karanlık noktalara sürüklemeye çalışanların bir an önce açığa çıkarılmasını beklemekte ve bunun da AKP'nin iktidar namusu olduğuna inanmaktadır.
İlave olarak, konunun adli makamlara intikal etmesi nedeniyle, Cumhuriyet savcıları tahkikatı çok yönlü olacak şekilde derinleştirmeli ve ne gerekiyorsa süratle yapmalıdırlar.
Milliyetçi Hareket Partisi malum video görüntülerindeki kadınlarla ilgili gerekli kovuşturmaların yapılmasını da ısrarla istemekte ve talep etmektedir.
Ayrıca AKP'li bazı siyasetçilerin ve yandaş basının mal bulmuş mağribi gibi hemen video görüntülerine sarılmalarını ve siyasete alçakça malzeme yapmalarını ise Milliyetçi Hareket Partisi asla unutmayacak ve affetmeyecektir.
Bu seviyesizliğe düşenler, önce kendilerine bakmalı ve AKP içinde şirazesinden çıkan tartışmalara, pis kokulara, ahlaksızlıklara, dedikodulara ve skandallara odaklanmalıdırlar.
Milliyetçi Hareket Partisi, kimden gelirse gelsin her türlü tertibin, tezgâhın ve tahrikin üstesinden gelecek güce sahiptir.
Son gelişmeleri kullanarak, partimizi psikolojik operasyonlarla yıpratmaya çalışan, oy ve gönül veren milyonların kafalarını çelmeye yeltenen, kutlu değerlerimizi istismar ederek camiamız üzerinden ahlaksızca politika üretmeye cüret eden kim varsa alçaktır, şerefsizdir.
Herkes bilmelidir ki, partimiz yolundan ve inandığı değerlerden sonu ne olursa dönmeyecek, yanlışı sahiplenmeyecek ve hiçbir iftiranın altında kalmayacaktır.
Ve bundan sonra olabilecek yeni tezgâh ve komplolarla da ziyadesiyle mücadeleye edecek, AKP'nin peşini ve yakasını asla bırakmayacaktır.
Ayrıca özel hayatın sınırları içinde olsa da, kamuoyuna mal olmuş kişilerin Türk-İslam değerleriyle ve toplumsal normlarla çelişmeyecek bir duruş ve yaşayış örneği göstermeleri zorunlu olduğu kadar ahlaken de tutarlılık gereği olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, dün olduğu bugün de ahlaktan, milli ve manevi değerlerden asla taviz vermeyecek, bu uğurda gerekirse her türlü fedakârlığı seve seve yapacaktır.
Milletimizi aldatan, kopyacılara el uzatan, katillere kucak açan, önüne gelene çamur atan, Oyunlarla, senaryolarla herkesi birbirine düşüren
AKP zihniyeti; tüm yönetici kadrolarıyla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidarında hesaba çekilecektir.
12 Haziran 2011 seçimleri ise bunun için tarihi bir fırsat olacaktır
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|